Bazı arkadaşlar da zaten seslerini yükseltmeye başlamışlardı.
Karabük’ün neresi Cumhuriyet kenti diye.
Gerçekten bunda biraz doğruluk payı da yok değil sanki…
Olaylara şöyle bir gözden geçirmeye çalışalım:
Yazarı çizeri gelir, kavga eder gider.
Birileri kendilerine emanet edilmiş kitapları sahiplenemez yok eder.
Ormandan ayı iner, şehirde insanları kovalar.
İnsanlar domuz gribi uyarısı rağmen caddelere tükürmeye devam eder.
Sigara yasağına rağmen kapalı alanlarda cayır cayır püflemeye devam eder.
Hakikaten…!
Kent vizyonu diye bir şey kalmamış.
Her gelen her şeyi kendi kafasına göre yapıyor.
Hürriyet caddesine sıkıştırılmış bir kent.
Vizyon mizyon hak getire.
Arkadaş doğru söylüyor.
Kentin Cumhuriyetin ürünü olduğunu kanıtlayan bir emare var mı ortada.
Vallahi yok.!
Hiç olmazsa bir müzemiz olsaydı değil mi?
Kente gelenleri gezdirebileceğimiz.
Ama bir dakika…
Müzemiz yoksa Yenişehir’imiz var.
Yenişehir’i küçümsemek kimin haddine.
1995’te fabrikanın özelleşmesi ile birlikte buraları  kendi kaderine terk edilmiş.
Bakımsızlık yüzünden caddeleri,sokakları solmuş..
Evlerin gerekli onarımları yapılmamış.
O nedenle virane bir görüntü var ortada.
Ama bu gerçeğin kendisi değil …
Sümerbank bu evleri ve Yenişehir’i 1938’de İstanbul’un imar planını hazırlayan ünlü Fransız mimar H.L.Prost’a yaptırdı.
Eğer Ankara Milli Kütüphane’den dönemin ünlü mimarlık dergisi Arkitekt’e ulaşabilirsiniz evlerin yapılma safhasını ve planlarını görebilirsiniz.
1938’li yıllarda ne muhteşem düşünceler ortaya atılmış.
Hatta Yenişehir imar planının bir yabancı mimara yaptırılması Türk mimarlar tarafından eleştirilmiş.
Paramız boşuna yaban ellere gidiyor diye.
Neyse…
Karabük geçmişte gerçekten vizyonu olan bir kentti.
Karabük kent konseyinin her toplantısından sonra   vizyon sözcüğü ortaya atılıyor.
Doğrudur.
Kente kaybettiği vizyonu kazandırmak gerek.
Bunun için fikir üretmek lazım
Fikirden önce de cesaretli olmakta yarar var.
Karabük’ün şimdiye kadar geri kalma nedeni belli.
Siyasi açıdan irade gösterememe…
Karabük’ün haklarını merkezde savunamama.
Karabük gerçeğinin unutulmasına ortam sağlama
Bu durumu tarih elbette yazacaktır.
Kimse bu siyasi iradesizlik unutulur diye düşünmesin.
İşin bu yanını bizler Allah’a havale ettik.
Ama sosyal iradesizlik siyasi iradesizlikten daha berbat bir şeydir.
Kent Konseyinde ve Belediye Meclislerinde  bir araya gelen sosyal irade kendi gücünü aldığı kararlarla her alana yansıtmalı ve bunları kamuoyu ile paylaşmalıdır..
Karabük’ün eski günlerdeki performansı yakalanılmadan asla vizyon belirlemesi yapılamaz.
Çünkü vizyon kenti daha ileriye taşımak için yapılan plandır.
Ortada kent yoksa(?!) vizyon ne işe yarayacaktır.
Biz önce kaybettiğimiz kenti önce geri getirelim.
Kimliksizlik sorununu çözelim.
İnanın ondan sonra  gerisi gelecektir..!