Açılış konuşmasını Kent Konseyi Başkanı Özcan Büyükgenç’in yaptığı toplantıda, Büyükgenç kent konseyi çalışmaları ve yeni projeleri hakkında bilgiler verdi. Büyükgenç konuşmasında şunları söyledi: “göreve geldiğimiz ilk günden bu yana amacımız Kent Konseyi’ni kurumsallaştırmak, gelişmiş ülkelerde ve gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi danışılan bir organ haline getirmekti. Bunun mücadelesini verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Yapmış olduğumuz ilk toplantıda aldığımız karar gereği yürütme kurulu ile ayda bir toplanıyoruz. Kent konseyi olarak ilimizde sizlerin de desteği ile ortak aklı harekete geçirmeye çalıştık ve çalışıyoruz. Biz inanıyoruz ki ortak aklı hayata geçirdiğimizde ilimizde her şey çok daha güzel olacak. Kent konseyimizin kurumsallaşması için kent konseyimizin web sayfasını belediyemiz destekleri ile yaptık ve hizmete girmesini sağladık. Bilindiği gibi Kent Konseyi’nin çalışma yönergesini hazırladık. Genel kurulumuzun oy birliği ile çalışma yönergemiz kabul edilirken, bir çok ildeki kent konseylerine de örnek olmuştuk. İlk günden beri öncelikli konu ilan ettiğimiz Tıp Fakültesi kararının çıkması için kent konseyi olarak süreci yakından takip ettik, sorumlularla sürekli temasta olduk ve çok şükür ki karar çıktı ve yakın zamanda ilimizde Tıp Fakültesi’de hızla gelişeceği kanaatindeyiz. Hava kirliliği ile mücadele konusunu sürekli gündemimizde tuttuk ve bununla ilgili konseyimizin üyesi olan İl Çevre Müdürümüz Ahmet Işık konseyimizi bu konuda bilgilendirdi. Ardından da bu bilgilendirme doğrultusunda da bir yol haritası çizdik kendimize. İlk olarak Kardemir Genel Müdürlüğümüze bir ziyarette bulunduk yürütme kurulumuz ile birlikte. Kardemir Genel Müdürlüğü yaklaşık iki saati aşkın bir süre içinde yaptığı ve yapacağı çevre yatırımları ile ilgili bilgi verdi. 2008-2012 yılları arası hava kirliliğini önlemek için 60 Milyon Euro’luk bir yatırım yaptığını görünce de kentimiz adına sevindik. Kentimizde yaşayan insanlarımızın sağlığından daha değerli hiçbir şey yoktur. Yine hava kirliliğinin önlenmesi için genel kurul olarak oy birliği ile kömürcüler sitesi kurulması kararı almıştık. Bu kararımızı belediye meclisimize iletmiştik. Belediye meclisimiz de gelecek yıldan itibaren, Karabük içinde odun ve kömür satışlarını yasaklayan ve kemal oyman mevkiinde odun ve kömürcüler sitesi kurulmasına dair bir karar aldık. Bu gelecek yıldan itibaren de kömür denetimleri de çok daha iyi yapılacak. Yine Kent Konseyi olarak yılda bir dergi çıkarma kararı almıştık ve 3 Nisan’a özel olarak Belediye Başkanlığımızın katkıları ile güzel bir dergi çıkarıyoruz. İnşallah kısa bir süre içersinde Kent Konseyimizin Kadın, Gençlik, Çocuk ve Engelli meclislerini de kurarak çok katılımlı ve çok sesli bir konsey olması için gerekli çalışmaları yürütüyoruz.”

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili ise yaptığı konuşmasında Kent Meydanı ile ilgili geniş bilgiler verirken, yapılacak olan Kent Meydanı’nda Cumhuriyet, hatta Türk Tarihinin yaratılması gerektiğini söyledi. Basit olgular ve düşüncelerle muhteşem bir meydanı Karabük’e kazandırmanın çok zor olduğunu vurgulayan Başkan Vergili 500 sene sonra, 1000 sene sonra dikilecek olan bir ağacın ve meydana yapılacak olan çalışmaların kimin tarafından yapıldığı sorulacak bir meydan yapılması gerektiğini ifade ederek: “Biz seçimlerde Karabük’ün Cumhuriyet Tarihi’nin kurulduğu tek kent kent olarak Karabük’ü bundan sonra tarihe miras bırakacak bir şehir haline getireceğimizi ifade ederek bu iddiamızla yola çıktık. Kent Meydanı ile ilgili fikir birliği, mutabakat ve ana fikrin çıkması amacı ile bir toplantı yaptık. Burada ben gördüm ki bazı şeyler yapılarak bu meydan yapılsın mı yapılmasın mı, böyle bir alan olsun mu olmasın mı diye yapılan şikayetlerle tartışmaya açılıyor. Biz dedik ki Karabük’te tarihe miras bırakacağımız bir meydan yapalım. Kent meydanı olsun. Etrafında prestij binalar olsun. Bu prestij binaları tamamlayacak unsurlarla birlikte medanda bir özellik olsun. Bilin çağındayız. Tarihe miras bırakacağımız meydanda mutlak suretle bir özellik bırakmamız gerekiyor. Dünyadaki hiçbir meydanda ağaç yoktur. Ama kendine göre mutlaka özelliği vardır. İhtilaller yapılmıştır, hükümetler kurulmuştur, insanları isyan etmiştir, parti mitingleri yapılmıştır, insanları sevinçlerini paylaşmışlardır. Biz böyle meydan olgusu içersinde bunu vurguladığımız halde şöyle baktığımızda o kadar basite alınıyor ki bizim meydan projemiz, biz burada hala meyve yetiştirip meyve kopartmanın programını yapıyoruz. Biz daha hala ömrünü tamamlamış akasya ağaçlarının korunması sağlamaya çalışıyoruz. Bunun karşısında hiç kimse demiyor ki, öyle bir ağaç dikelim ki 500 yıl sonra bu ağacı kim dikmiş diye sorulsun. Ya da 1000 sene sonra bu meydana bu taşı kim koymuş diye sorsun. Mimarlarımız öyle bir proje uygulasınlar ki, bu mimari özelliği nasıl yapmışlar diye 100 sene sonra herkes düşünsün. Biz Meydan dediğimiz zaman ağaçların altında, parkların içinde gezdireceğimiz bir alan yaratmıyoruz. Buraya meydan yapacağız. Karabük Belediyesi olarak meydanların en mükemmelini yapma çabası içersindeyiz. Bir genç bu meydana geldiğinde kendini bir noktada göremez ve farklı düşüncelere giremez ise bizim meydanımızın ne özelliği kalacak. Belki de Türkiye’nin en büyük meydanı olacak burası. Dedik ki bir duvardan bir duvara Cumhuriyet Tarihi yaratalım. Veya Türk Tarihi yaratalım. Basit düşüncelerle meydan olgusu ortaya koymamamız gerekir. Bu benim kendi kişisel düşüncem. Benim istediğim meydanda, tarihe bırakılacak miras, gerçekten tarih olgusu ile insanları düşünceye sevk edecek. İçersinde su bile kullanılsa suyun dahi sesi yada görüntüsü ile bir özelliği olması gerekir. Bu tip olgularla bir meydan yapılmasını istiyorum. Ben bu meydana hiçbir zaman Çelik Camii’yi düşünmedim. Şu anda böyle bir tartışma yaşanıyor. Ama her bir meydanın yanında ülkesine göre mutlak suretle bir cami yada kilise vardır. Dünyanın her yerinde meydanın oluşumu bu şekilde olmuştur. İlk olarak bir ibadet hane yapılmış etrafına da şehir oluşturulmuştur. Ama biz var olan bir kenti baştan düzenlemeye çalışıyoruz. Bu meydanın içersinde mutlak suretle anıt olması gerekir. Gerçekten muhteşem bir anıt yapılacaksa iyi bir sanatçının çalışması doğrultusunda mükemmel bir anıt yapılması lazım. Böyle bir meydan varken ve buraya anıt meydanı yapıldıktan sonra törenlerin yapılacağı ikinci bir anıt meydanı olmaz Karabük’te. Bu nedenle de Çelik Camii’nin yeri de mevcut anıtın olduğu alandır. Ben tarihe miras bırakılacak, üzerinde fiziği ile, matematiği ile, makinesi ile, mekaniği ile her türlü sanatsal değeri olan bir meydan yapmak istiyorum. Bu düşünceler içersinde bir meydan istiyorum. Bu konuda da kent konseyinden de destek istiyorum” dedi.