Ardından Kent Konseyi Başkanı Özcan BÜYÜKGENÇ genel kurula hitap etti. Özcan BÜYÜKGENÇ konuşmasında “17 Ağustos 1999, saat 03:02'de merkezi Kocaeli-Gölcük olan, Richter7.4 şiddetinde büyük bir deprem yaşadık.Deprem tüm Marmara Bölgesinde, Ankara ve İzmir'e kadar Türkiye'nin geniş bir alanında hissedildi; ancak Kocaeli, Adapazarı, Gölcük, Yalova ve çevrelerinde büyük çapta can kaybı ve hasara neden oldu. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 konut, 42.902 işyeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Van’da meydana gelen, 644 kişinin hayatını kaybettiği, Türkiye’nin yardım için seferber olduğu depremin üzerinden geçen Süre içinde depremzedeler için 500 milyon lira toplandı. Depremin ilk gününden bu yana, çadır kentlere yerleşmeyi kabul etmeyen, ağır hasarlı evlerin sahipleri başta olmak üzere vatandaşlara 70 bin 576 çadır dağıtıldı. Aile Sosyal Destek Projesi kapsamında yürütülen çalışmalarda yaklaşık 21 bin kişinin kendi istekleri doğrultusunda başka illere nakli yapıldı. Van’ın merkezi başka olmak üzere Erciş ve Muradiye ilçelerinde deprem nedeniyle 53 bin 604 öğrencinin eğitim gördüğü 46 okul kullanılamaz hale geldi. Dünyada Bir yılda 900,000'den fazla deprem kaydedilmiştir ve bunların 150,000 kadarı insanlar tarafından hissedilecek büyüklüktedir. Her yıl 20 kadar Richter ölçeğinde 7 ve civarında, büyük deprem meydana gelir. Birkaç yılda bir ise Richter ölçeğinde 8 veya daha büyük, şiddetli bir deprem meydana gelir. Ölçülmüş olan en büyük deprem 1964 yılında, Alaska'da meydana gelmiştir ve Richter ölçeğinde 8.6 olarak kaydedilmiştir.
Çok değerli Hazirun; Karabük Valiliği İl Çevre Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve 2009-2010 yıllarını kapsayan İl Çevre Durum Raporu; birbirinden çarpıcı tespitleri içeriyor. Raporda Karabük’ün 1’nci derecede deprem bölgesi olduğuna dikkat çekiliyor, olası bir deprem felaketinde şehrin içler acısı halini gözler önüne seriyor. Raporda en dikkat çekici bölümlerden birisinde “şehir merkezi ve kamu binalarının yüzde 90’ı ana kaya üzerinde uygun yer bulunamamasından dolayı çoğunlukla düzlük alanları oluşturan alüvyon üzerine yerleşilmiştir. Bu da geçmişte de yaşanan sel felaketi ile olası depremin hasarlarını ve can kayıplarını arttıracaktır” cümlelerine yer veriliyor.
Yine raporda; Karabük’te eski ve düzensiz konut alanlarının birçok yerde çok katlı ve düzenli konut yapılarıyla iç içe olduğu belirtiliyor
İl Çevre Müdürlüğü Durum Raporuna göre; Karabük’te yaşanması muhtemel depremde il içindeki tüm yerleşim yerleri depremden büyük hasar görecek. Depremden etkilenebilecek yollar arasında ise heyelan nedeniyle sürekli gündemde olan Karabük-Yenice karayolu ve demiryolu, Karabük-Ankara Karayolu-Cildikısık Tüneli, Safranbolu -Bartın Karayolu bulunuyor.
Rapordan deprem ile ilgili tüylerimizi diken diken eden o bölümler aynen şöyle: “Türkiye topraklarının % 96’sı deprem tehlikesi ile karşı karşıyadır. Özellikle Kuzey Anadolu Fayı (KAF)’nın çevresi en aktif bölgeyi oluşturur. Kuzey Anadolu Fay Hattı Karabük şehir merkezine 55 km. uzakta bulunmaktadır. Kuzey Anadolu Fay Hattı bu bölgede (KAF) Bolu-Gerede ilçesinden başlayıp, Karabük sınırında Eskipazar İlçesi İsmet paşa mevkiinden, Kastamonu İli Tosya İlçesinden geçmektedir. Karabük,I.derece deprem kuşağında yer almaktadır.Karabük’te plan özellikleri bakımından modern şehircilik modeline uyan yerleşme ünitesi Yenişehir Mahallesi, Kardemir Sosyal tesisleriyle lojmanlarının yer aldığı bir yerleşme sahasıdır.
Karabük İli 1938,1943, 1944, 1945, 1999 yıllarında oluşan depremlerin tesirinde kalmıştır. Kuzey Anadolu Fay Hattı Karabük şehir merkezine 55 km. uzakta bulunmaktadır. Ayrıca Karabük yakınından ikinci bir tali Amasra-Abdipaşa-Safranbolu-Karabük-Eskipazar fay hattı geçmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Bolu-Gerede ilçesinden başlayıp, Karabük İl sınırında Eskipazar İlçesi İsmetpaşa mevkiinden, Kastamonu İli Tosya İlçesinden geçmektedir. Bu bölgede 1943 yılında 7.2 şiddetinde Tosya-Ladik depremi meydana gelmiş, 25.000 yıkık-ağır hasarlı bina ve 2.824 can kaybı olmuştur. Özellikle 1944 yılında meydana gelen 7.2 şiddetinde Bolu-Çerkeş depremi İlimizi etkilemiş, büyük çaplı toprak kaymalarına; 20.865 yıkık ağır hasara ve 3959 can kaybına mal olmuştur.
Çok değerli katılımcılar; Deprem, Sel, tsunami, yanardağ gibi doğal afetler asla affetmezler.Zamanı gelince , unutanlara bunun bedelini çok acı ödetirler.Deprem insan öldürmez… Ama maalesef İhmal öldürür.
Japonya’da 7 şiddetindeki depremlerde ölü verilmezken bizde 6 siddetindeki depremlerde bile Yüzlerce , ölüm olabiliyor..
Karabük düne kadar 2. derece deprem bölgesiydi. Bugün ise 1. derece olduğu açıklandı. Gelişen teknolojinin yardımıyla yapılan araştırmalar bu sonucu verdi.
Yani bundan 5-10 yıl öncesine kadar yapılan tüm binalar 2. derece deprem koşullarına göre yapılmış durumdadır. Bu binalar bu gün itibariyle maalesef birçoğu yetersiz durumdadır. Çok değerli kent Konseyi üyeleri Değerli katılımcılar; Karabük’ün deprem riski oldukça yüksektir. Atkaracalar –Gerede fay hatti kentimize kusuçusu 15 km mesafeden geçiyor… Bu hat tespit edilebildigine göre 60-70 yillik periyotlarla harekete geçiyor.
İlimizi yakından ilgilendiren bu fay hattında son büyük deprem 1944 yılında yaşanıyor. Ve böylece o depremden günümüze 62 yıl geçmiş oluyor.
Deprem periyotlarına göre fay hattının harekete geçme zamanı ve ilimizin de yakından etkileneceği bir depremin gelmesi maalesef çok yakın. Bu acı Bir gerçek ama durum bu. Bu bir kehanet değil, Bu fal bakma değil. Bu uzmanların tespitleri. O yüzden deprem kapımızı ansızın en kısa zamanda çalabilir. Onun için önlemelerimizi en kısa zamanda almalıyız.” Dedi
Özcan BÜYÜKGENÇ’ in konuşmasından sonra katılımcılar söz aldı. Vali yardımcısı Ertuğ Şevket AKSOY “ Deprem konusunda maalesef farkındalığımız eksik. Depreme maalesef hazır değiliz. Yapılması gereken çok şey var. Herkes bu konuda elini taşın altına koymalı.Mahalle toplantıları yapılmalı, kahve toplantıları yapılmalı, Sokak temsilcilerine kadar belirlenmeli. Ben kent konseyimize böyle bir gündemle toplantı yaptığı için teşekkür ediyorum” dedi.
Belediye başkan yardımcısı Ezgi TÖRE İse “yapılması gereken maalesef çok şey var. Karabük’te ilk defa deprem gündemli böyle bir toplantı yapılıyor. Ben kent konseyimize teşekkür ediyorum. Depremlerden ders çıkarmadığımız bu gün bir kez daha gözler önüne serildi. Maalesef görülüyor ki Karabük depreme hazır değil” dedi.
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Şube müdürü Kerem TAŞOĞLU Afetlerde alınan önlemlerle ilgili katılımcılara bilgi verdi.
Kızılay Karabük şube başkanı Mehmet ULUKAYA İse “ Karabük’ün depreme hazır olmadığını belirterek bir deprem esnasında Karabük’e yardımın Düzece den geleceğini bununun da 5-6 saat zaman alacağını bu zamanında çok geç olacağını belirterek ilimizde bir afet deposu yapmak istiyoruz. Yüzde 60 ı tamamlandı ancak paramız bitti. Ben Karabüklü iş adamlarımızdan ve halkımızdan yardım bekliyorum. Bu depoyu bitirelim. Maalesef elimizde hiçbir çadırımız yok” dedi.
İl özel idaresi genel sekreteri Mehmet UZUN ise; kamu binalarının durumu ile ilgili bilgi verdi.
Karabük emekliler cemiyeti başkanı celal BULUT ise; “Bu gün bu tabloyu görünce içim karardı. Meğer deprem çok yakınmış ve ilimizde hiçbir önlem alınmamış.” Dedi.
Çevre derneği başkanı Bünyamin coşkun ise “ Karabük’ün depreme hazır olmadığını, Binaların deprem dayanıklılık testinin yapılmadığını, kamu binalarında da bu sıkıntıların devam ettiğini, Ankara’dan gelen şirketlerin deprem dayanıklılık testi için beş bin lira para istediğini ama halkın bu parayı verebilme gücünün olmadığını belirtti”
İnşaat Mühendisleri odası Karabük temsilcisi satılmış SARICI ise “Karabük’te 2001 yılı öncesi yapılan binaların muhakkaka deprem dayanıklılık testine tabi tutulması gerektiğini belirterek kamu binaları ve okullarımız la ilgili olarak da deprem dayanıklılık testinin yapılmadığını ancak gözlemle rapor düzenlendiğini belirtti.
Son olarak kent Konseyi toplantısında “içinde binlerce öğrencimizin eğitim gördüğü başta okullarımız olmak üzere tüm kamu binalarının deprem dayanıklılık testinin yaptırılması ve deprem dayanıklılık testinden başarısız çıkan binaların ise ya yıkılarak yerine yeni binaların yapılması veya güçlendirme yapılması için Karabük valiliğine durumun bildirilerek ivedi olarak bu çalışmaları yapılması konusunda tavsiye kararı alındı.
Ayrıca toplantıda halkın afetler konusunda bilinçlendirilmesi için yol haritasını çıkaracak ve bu konuyu sürekli gündemde tutması amacıyla Kent konseyi bünyesinde “Afet Bilinçlendirme Komisyonu” kurulmasına karar verildi.
Afet bilinçlendirme Komisyonunda ise; Jeoloji Mühendisleri odası; İnşaat Mühendisleri odası; Mimarlar odası; Karabük çevre derneği ve Karabük Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü temsilcilerinin yer almasına karar verildi.
Kent konseyi toplantısında ayrıca kent konseyi üyeliği için başvuran; Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Karabük şubesi, Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği, Sağlık Hizmetleri Destekleme Derneği, Zihinsel Özürlülere yardım ve Dayanışma Derneği, D.Ç Mühendisler Derneği ve İktisadi Kalkınma ve Sosyal dayanışma Vakfının durumu görüşülerek kent Konseyine Üyelikleri kabul edildi.
Ayrıca Verilen önerge ile Kızılay Derneği Karabük şubesi, inşaat Mühendisleri odası Karabük temsilciliği, verem savaş derneği Karabük şubesi ve jeoloji Mühendisleri odası Karabük temsilciliğinin de kent konseyinde temsil edilmesi kararı alındı.
Toplantı sonrası kısa bir kapanış konuşması yapan kent konseyi başkanı Özcan BÜYÜKGENÇ; “görülen o ki ilimiz bir depreme hazır değil. Maalesef bu acı bir gerçek. Yaşanan acılardan ders çıkarmamışız. Yine görülen o ki deprem ilimize çok yakın. Çok yakın bir zamanda deprem yaşayacağımız gerçek. Ama buna hazır değiliz. Kızılayımızın Afet yardım deposu bile yok. Elimizde çadır bile yok. En yakın yardım Düzce’den gelecek. O kargaşada bu yardım bize 8-10 saatten önce gelemez. Maalesef o zamanda çok geç olur. Kızılay Karabük Şubemize destek olmalıyız. Ve buradaki deponun bitirilmesi için herkes katkıda bulunmalı. Yine Bu toplantıda görüldü ki kamu binalarımızda depreme hazır değil. İçinde sevgili gençlerimizin ve çocuklarımızın okuduğu okullarımız gözlemle deprem dayanıklılık testinden geçirilmiş. Bu üzücü bir durumdur. Bu binaların ve okullarımızın biran önce deprem dayanıklılık testinden geçirilmesi lazım. Ondan sonra velilerimiz çocuklarını güvenle okula gönderebilecektir. Güçlendirme gerekiyorsa güçlendirme, yıkılıp yenisi yapılması gerekiyorsa yıkılıp yenisi yapılmalıdır.İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün verdiği bilgiye göre Afetlerde görev almak üzere 20 gönüllümüz varmış Bu sayı ne kadar az. Bu sayının arttırılması gerekmektedir. İlimizin Deprem Mastır planı yapılmalıdır. Tüm binalarımız deprem dayanıklılık testinden geçirilmelidir. Bu konuda vatandaşımız bilgilendirilmelidir. Gerekirse bu testlerin yapılması için yardımcı olunmalıdır. Biz buradan kent konseyi olarak tüm yetkililere sesleniyoruz. Lütfen gerekeni yapınız, Gerekeni yapınız ki bu tüm Türkiye’ye örnek olsun”. Dedi.
|